Aşk, Mark ve Ölüm / Love, Deutschmarks and Death

'Oray' filminin genç yönetmeni Mehmet Emin Büyükatalay yapımcısı olduğu Aşk, Mark ve Ölüm filmine başladığında Korona krizi patlamak üzereydi ve dünya eşi görülmemiş bir kapanma ve kriz yaşarken yönetmen Cem Kaya, Almanya’ya işçi göçü ve müzik ile ilgili çekilmiş en başarılı belgesel filmlerinden birine imza attı. Batı Almanya’nın her yerine dağılan Türklerin başta Berlin ve arabesk müzik olmak üzere o zor hayata müzik ile tutunmalarını anlatan film adeta bir hazine. 

Köln Bülbülü Yüksel Özkasap gibi ünü Türkiye’ye kadar gelmiş sanatçıların yanında, daha çok Almanyadakilerin tanıdığı Cavidan Ünal ve Hatay Engin gibi gazino şarkıcılarının 80’lerdeki renkli dünyalarına tanıklık ediyoruz. Gazinolar, pavyonlar, su gibi akan şampanyalar, harcanan paralar, muhteşem arabesk şarkılar eşliğinde akıp giden film 3000 km ötede yaratılan altkültürü de kuir dünyayı da bütün renkleriyle ışıl ışıl anlatıyor. Almanya’nın Sanat Güneşi Hatay Engin’i tanımanın mutluluğuna eriyor ve maalesef filmin çekiminden hemen sonra öldüğünü öğrendiğimizde de acılara boğuluyoruz. Film bir Gülden Karaböcek şarkısı kadar sahici, aşkımı elimden alan Almanya, inan ki herşeyin yalan Almanya.