Sınırlarını da yık Pazartesi sendromunu da!

Duyuru Listesine Geri Dön


Nasıl geçecek bu Pazartesi?” diye düşünenler burada mı?

“Sınırlarını da yık Pazartesi sendromunu da!” diyen KuirFest, festivalin 10. yılına özel LGBTİ+ Film Platformu’na eklediği 13 eşsiz filmi tanıtıyor. “Nasıl geçecek bu Pazartesi?” diye düşünenler burada mı?


Pembe Hayat KuirFest tarafından kurulan ve kuir/LGBTİ+ yapımları bir araya getirerek altyazı desteği ile izleyicisine sunan LGBTİ+ Film Platformu’na eklenen yeni filmleri duyurmuştuk. Her biri lubunyalığa dair çizilen sınırları yerle bir ederken, Pazartesi sendromunu da sizin yerle bir etmeniz için filmleri tek tek ele alıyoruz!


I’m Moshanty. Do You Love Me?

Yönetmenliğini Tim Wolff’un üstlendiği film, izleyicisine kadınlar için dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri olan Papua Yeni Gine’de herkes tarafından sevilen trans kadın Moshanty ile tanışma fırsatı sunuyor! Moshanty’nin kariyerinin yolculuğunu, annesini, çevresini ve son canlı performanslarını da bizlerle paylaşan film, neden Moshanty’i sevdiğimizi ince detaylarla alıktırıyor.


Marco

Saalem Haddad’ın yönettiği Marco, yaklaşık on yıldır Londra’da yaşayan Omar’a odaklanıyor. Gündüzleri şehirde çalışan, geceleriyse Lübnan’daki ailesinin telefon aramalarını görmezden gelerek günlerini geçiren Omar, bir akşam yine annesinden gelen yalvaryakar ses mesajlarından huzursuz olmuş haldeyken telefonu alıp Londra’ya yeni yerleşmiş, fazladan biraz para kazanabilmek için seks işçiliği yapan İspanyol öğrenci Marco’yu evine davet eder. Ancak Marco geldiğinde Omar, bu genç erkekle ilgili bir şeylerin ters olduğu hissini bir türlü üzerinden atamaz. Gece ilerledikçe gerçekler ortaya çıkar, kalkanlar iner ve Omar, Marco’nun Londra’ya adım atabilinceye dek nelerini ortaya koyduğunu keşfeder.


Stalls

“Jonathan, operanın icrası devam ederken tuvalete gider. Çok spesifik bir misyonu vardır. Evlilik yüzüğünü çıkarır ve parterlerden birinde gizlenmiş haldeki altın dikiz deliğini açar. Şimdi biri içeri gelsin de kucağına otursun diye beklemededir. Tuvalete gelen her yeni adamda kalbi güm güm atar. Bekleyiş sırasında ayağını yere vura vura işi adeta step dansı yapmaya götüren Jonathan, sonunda kendisine istediği şeyi vermeye istekli bir başka adam bulur.” Yönetmen koltuğundaki João Dall'Stella’nın bu kısası KuirFest seyircisinden tam not alan filmlerden!


Outdooring

Türkiye’den çıkan filmlerden biri olan ve Maxwell Addae’nin yönettiği Outdooring’te: Kobby yeğeninin vaftiz töreni için gelmektedir. Ancak akrabalarıyla ilgilenmekten ziyade toplanan paradadır aklı; para toplama, Ghana’nın geleneksel ad verme törenine içkin bir basamaktır. Kobby’nin çok net çizilmiş bir planı vardır: Erkek arkadaşıyla ülkeden kaçacaktır. Ancak akşam üzeri zihninde şüpheler pörtlemeye başlar…


Transgender Experences in School

Trans ve ikiliksiz genç insanların okul deneyimleriyle ilgili kısa belgesel Okulda Trans Var, İngiltere’nin kuzeybatı bölgesinden yedi trans ve ikiliksiz gençle yapılan röportajlardan oluşuyor. Filmin yönetmenliğini ise Ben Saunders üstleniyor.


Room 2740

Türkiyeli bir trans şarkıcının komple akıllı telefonla çekilmiş samimi, lirik bir portresi bu film. Berlin’de yaşayıp üreten yönetmen Harun Güler, bu son filmine damgasını vuran “kendin yap” yaklaşımını benimsedi: Filmin ana ve tek öznesi, aynı zamanda karanlık film müziklerinin ardındaki sesin sahibi Trans DJ ve şarkıcı Kübra Uzun’un bu samimi profilini yansıtan atmosferi yaratacak şekilde bir otel odasında, sadece bir akıllı telefonun yardımına sığınarak çekti filmini.


Fathers Project Episode 1

Ya AIDS diye bir şey hiç olmasaydı ve vizyonerlerimiz hayatta kalsalardı? Amerika’nın hayalvari kuir kolonilerinde hayat dolu bir yaşamın HIV salgınının yokluğundaki lirik tasavvuru olan filmin yönetmeni koltuğunda Leo Herrera oturuyor.


Unicorns of Westfield

Londra merkezli sanatçı Louise Ashcroft, bu gizli kapaklı deneme filminde devasa alışveriş merkezi Westfield Stratford’ı, kapitalizmi ve tek boynuzlu kuir atların efsaneviliğinin nasıl sömürüldüğünü irdeliyor.


Beyond the Margins: Shay

İkilikleri aşan cinsiyet dışavurumları kimileri için yeni bir şeydir; neyseki Doğu Londralı zenne sanatçısı ve aktivist Shane ShayShay Konno, Craig Heathcote yönetmenliğinde derdinize deva olmak için sizlerle.


Fleshback: Queer Raving in Manchester’s Twilight Zone

Kemerlerin sıkıldığı bir arkaplanda, Manchester’ın dış mahallelerinde vuku bulan alternatif partileri irdeleyen, Stephen Isaac-Wilson yönetmenliğinde capcanlı bir belgesel.


Picture This

Engelli ve arzulanır olmak ne demektir? Jari Osborne’un bu yeni belgeselinde, kendini “kuir kötürüm” olarak tanımlayan, seks ve engelliliği kamusal söylemin bir parçası haline getirme misyonu edinmiş Andrew Gurza’yı tanıyoruz.


Silent Laughs

Natalia Kouneli’nin Silent Laughs’ı sağır bir stand-up komedyeni işaret dilinde performansını sergiliyor. Böylelikle hem insanları güldürme hayalini gerçekleştiriyor, hem de sağır kültürünü anaakım izleyiciyle buluşturuyor. 


Riot Not Diet

Büyüyen, genişleyen, rengarenk kadın bedenleri. “Diyet değil İsyan” güzellik, beden ve üretim üzerindeki egemen eril normları tahrik ederek yok eden bir kuir ütopya.


Unutma, lubunya bu Pazartesi’den de güçlenerek çıkacak!


Image: R.B. (KuirFest Berlin)